Bir bebek
verdiler elime. Benim dedim, besledim, yıkadım… Gözümden sakındım, ilk adımına
şahit oldum, ilk kez aşık olduğunu gördüm, bir film gibi gülümseyerek izledim
onu. Evlenmek isteyenler oldu benimle, üvey baba istemem çocuğuma dedim. Yolda
yürürken biri dokundu omzuma, o senin çocuğun değil dedi. Neyim diye sordum.
Verdiği cevapla güzel olarak gördüğüm tüm yaşadıklarıma öfkeyle baktım. Zaten
babam yoktu, bir de kocasız ve çocuksuz kaldım.
ᴥᴥᴥᴥᴥᴥᴥᴥ
Yozzurum’a
taşındım. Yobazlıktan yakındım, evden çıkmadım, ailemi ziyarete geldikçe
yobazlıkları anlattım. Yıllar sonra baba ocağına dönünce artık ben de bir
Yozzurumlu olmuştum. Bunu fark ettim, ağladım.
ᴥᴥᴥᴥᴥᴥᴥᴥ
Üniversitede
memleketi kurtaracak konuşmalar yaptım, edebiyatın Z’sinden çıktım, iki lafı
bir araya getiremeyenlerle saniye oturamadım. Okul bitti. Bir köye tayin
ettiler beni. İl aşırı, ülke aşırı konuşmalar yaptım arkadaşlarımla. Sonra
sevgiye acıktım, bir köylü kızı sevdim.
ᴥᴥᴥᴥᴥᴥᴥᴥ
Eyleme
gittim “Kahrolsun…” diye bağırdım, sevgiye açtım, yanımda bağıranı sevdim.
ᴥᴥᴥᴥᴥᴥᴥᴥ
İşe
gittim, konuşunca koşarak kaçmak istediğim adam, bir gün gözlerime bakarken
eridim, sevdim, çünkü sevgiye açtım.
ᴥᴥᴥᴥᴥᴥᴥᴥ
Ama tüm
bunları başkalarına değil, kendime başka türlü anlattım.