31 Mayıs 2012 Perşembe

Karşı çıkışla başlar…


Cannes Film Festivali

Almanya ve İtalya’da düzenlenen film festivallerinin, faşist yönetimin propagandasına başlaması üzerine, karşı bir duruş ortaya koymak amacıyla 1939’da Cannes Film Festivali düzenlenir.

Cannes’a 1834 yılında İngiliz Lordu Brougham geldiğinde, sakinliğiyle huzur veren bir balıkçı kasabası ile karşılaşır. Bu doğal güzelliğe hayran kalan Brougham, insanların yaşadığı sessiz ortamı korumanın aksine, Cannes’ı bir turizm şehri yapmak için çok çaba sarf eder ve başarırı da.

Gloria DeHaven -1952 Cannes Film Festival
Bir İngiliz Lordu’nun çabası ile başlayan bu yolculuk, günümüzde Cannes’nın, Fransa’nın güneyinde yer alan en ünlü şehirlerden biri olarak anılmasına varır. Lüks ve zenginliğiyle tanınan şehir, özellikle yaz aylarında ve Cannes Film Festivali zamanında muazzam derecede kalabalıklaşır.

Tatil turizminden ziyade dünyaya film festivali ile adını duyuran Cannes’da, ilk festivalin 1939 Eylül’ünde düzenlenmesi planlanır. Almanya ve İtalya’da düzenlenen festivallerin, faşist yönetimin propagandasını yapmak için araç olarak kullanılmaya başlanması üzerine, bu festivallere karşı bir duruş ortaya koymak amacıyla böyle bir çıkış yapılır. 1939’da yapılan bu karşı girişim, Hitler’in Polonya’yı işgal etmesi ve II. Dünya Savaşı’nın patlak vermesi nedeniyle ertelenmek zorunda kalır. Zorunlu erteleyişin ardından 6 yıl geçtikten sonra, yani 1946’da ise, Cannes’daki ilk başarılı film festivali gerçekleşir. Bu kez de maddi yetersizlik sebebiyle 1948–1950 yıllarında yapılamaz. 1951 yılından itibarense Cannes Film Festivali hiç ara vermeden, her sene Mayıs ayında dünyanın dört bir yanındaki sinemaseverlerin dikkatini üstüne çekmeyi başarır.
Animasyon Efsaneler-1958 Cannes Film Festivali
1958 Cannes Film Festivali
Avrupa’daki en önemli üç büyük (Berlin, Venedik, Cannes) film festivalinden biri olan Cannes Film Festivali, dünya çapında da en çok bilinirliğe ve prestije sahip organizasyonların başında gelir. Orijinal adı “le Festival International du Film de Cannes” olan festivale her sene dünyanın farklı yerlerinden on binlerce kişi; yapımcı, oyuncu, yönetmen, dağıtıcı firma ve sinemasever katılır.

15 Mayıs 2012 Salı

Bebekler ağlıyor

Geçmiş yine saçıldı ortalığa. Doğmamış bebekler bile nasibini aldı bundan. Ana rahminde sonlandırılsa da yaşamları, şimdi olmayan kulakları çınlatıldı.

Bebekler ağlıyor her yerde. Büyük, küçük, yaşlı bebekler. Büyümesine izin verilmeyen ve izin verilse de hiç büyümeyen bebekler… Onlar ağladıkça benim kulağım sağır... Bu yüzden ne dediğini bilmiyor dilim. Bu yüzden bağırıyorum yüreğime ne geldiyse.

Dünya oldu olalı vahşetle kaynıyor. Binlercesine yetecekken bir kişide hapsolan vicdansa kendi kendini öldürüyor. Birileri; “Bebek bu, ağlar!” diyor.